Sahur ne zaman sona erer?
Sahur ne zaman sona erer?
Talk ibni Ali Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:
“Fecr-i kâzib size engel olmasın, fecr-i sadık karşınıza çıkıncaya kadar yiyin için.” (Ebu Dâvud, Savm: 17; Tirmizî, Savm: 15)
Buhari ve Müslim’in İbni Mes’ud Radiyallâhu Anhtan rivayetlerine göre, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “fecr-i sâdık”ı tarif ederken, “O, enlemesine görülen aydınlıktır, uzunlamasına görülen değildir” buyurdu. (Buhari, Ezân: 13, Talâk: 24, Haberu’l-Vâhid: 1; Müslim, Sıyâm: 40)
Fecir, tan yeri demektir. Sahurun bittiği ve sabah namazının kılınabileceği zamanı bildirir.
Fecr-i kâzip (yalancı fecir), sabaha karşı ufukta uzunlamasına, dikey olarak görülen ve ancak kısa bir süre belli olan hafif bir aydınlıktır. Bu aydınlık kaybolur, 20-25 dakika sonra fecr-i sâdık (doğru fecir) girer. Bu sefer enlemesine, yatay olarak ufuk çizgisi boyunca bir aydınlık belirir. Bu aydınlığa aynı zamanda “tan yerinin ağarması” da denir.
İşte Peygamberimiz (s.a.v.), ufukta görülen bu ilk aydınlığa itibar edilmemesini tavsiye etmektedir.
Takvimlerde yer alan ve “imsak” olarak bilinen vakit, fecr-i sadık’ın girmesidir. Bu vakitte sabah ezanı okunur. Böylece hem imsak girer, oruca başlanır, hem de sabah namazı kılınır
--->: Sahur ne zaman sona erer?
Sahurun süresi ve sabah namazının vakti
Zeyd ibni Sâbit Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemle birlikte sahur yemeği yedik, sonra namaza kalktık.
Kendisine, “(Sahur ile namaz) arasında ne kadar zaman geçti?” diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi:
“Elli âyet (okuyacak) kadar!”
(Buhari, Savm: 19, Mevâkitu’s-Salât: 27, Teheccüd: 8; Müslim, Sıyâm: 47; Tirmizî, Savm: 14; Nesâi, Savm: 21, 22)
Bu hadiste, sahur yemeği yendikten ve sabah ezanı okunduktan ne kadar bir süre sonra sabah namazının kılınacağı bildiriliyor.
Peygamberimiz ve sahabilerin bu uygulaması herkesin rahatlıkla yapabileceği bir uygulamadır.
Sahabe-i kiram, Peygamberimizin zamanında sahurla sabah namazı arasında nasıl hareket ettiklerini, sahur vakti daralınca ne yaptıklarını ve namaza nasıl hazırlandıklarını da bildiriyorlar.
Sehl ibni Sa’d Radiyallâhu Anh anlatıyor:
“Ben ailem içerisinde sahur yemeği yiyordum. Sonra sabah namazını Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemle birlikte kılmak için hızlı yiyordum.”
(Buhari, Savm: 19, Mevâkit: 27)
Peygamberimiz her konuda ümmetine kolaylığı tavsiye etmiş, onları sıkboğaz etmemiş, oruca hazırlık için kısa bir süre de kalmış olsa yemek ihtiyacının giderilmesine dikkat çekmiştir.
Ezan okunduğu anda bile geç kalınmışsa birkaç dakika içinde önündeki yemeğin bitirebileceği müsaadesini vermiştir.
Şöyle ki:
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki:
“Biriniz ezanı işitince (yiyip-içtiği) kap elinde ise, ihtiyacını görünceye kadar onu bırakmasın.” (Ebu Dâvud, Savm: 18)