Tahvile Yapılan Yatırımın Riski Nedir?
1. Geri Ödeme Riski: Anaparanın ve faizin yatırımcıya geri dönüşü tahvili ihraç eden tarafından garanti edildiği için, bu kuruluşun güvenilirliği tahvilin riskliliğini etkiler. Tahvil şirket tarafından çıkarıldığında, şirketin iflas etmesi durumunda şirket borcunu ödeyemeyebilir. Devlet Tahvilleri'nde bu risk çok düşük olduğu için, şirket tahvillerinin getirisi Devlet Tahvilleri'nden daha yüksek olur. Fakat Türkiye'de devlet politikası, genel ekonomik konjonktür, şirket tahvillerine vergi avantajları sağlanmaması gibi nedenlerden dolayı, şirketler için bu işlem yüksek maliyetli olmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde Özel Sektör Tahvili uygulamasına pek rastlanamamaktadır. 2. Faiz Oranı Riski: Faizlerdeki artış bonoların değerini kaybetmesine neden olurken, faizlerdeki düşüş bono fiyatlarının yükselmesine neden olur. Piyasa Borçlanma Oranı (Aşağıda) Tahvil Fiyatı (Yukarıda) Piyasa Borçlanma Oranı (Yukarıda) Tahvil Fiyatı (Aşağıda) Piyasa faiz oranı yükselerek tahvilin kupon oranını geçtiğinde, yatırımcılar piyasadan daha yüksek oranlı borçlanabilecekleri için tahvil değer kaybeder. Faizlerin yükselmesi bir risk oluşturduğu gibi düşmesi de tahvil yatırımcıları için bir avantaj yaratır. Piyasa faiz oranı düştüğünde tahvilin kupon faiz oranı sabit kalacağından, tahvilden piyasada olduğundan daha fazla getiri elde edilir. Dolayısıyla tahvil değer kazanır. Yatırımcı isterse tahvil fiyatının artışı dolayısıyla vadeye kadar beklemeden elindeki tahvili yüksek fiyattan satabilir. 3. Politik Risk: Ülkenin politikasındaki tutarsızlık, tahvillerin fiyatının düşmesine neden olabilir. Ayrıca para birimindeki dalgalanmalar ve ekonomideki istikrarsızlık da tahvil fiyatlarını olumsuz etkiler.