ATATÜRK’ÜN VASİYETNAMESİ
"Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:
1-Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.
2- Her seneki nemadan bana nisbetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda 1.000, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki 100'er lira verilecektir.
3- Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek para verilecektir.
4-Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emirlerinde kalacaktır.
5-İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.
6-Her sene nemadan mutebakı miktar, yarı yarıya Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına tahsis edilecektir."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Anıttepe'de Toplanmış Türkiye'min Tepeleri
Bu tepe Üç Şehitler tepesi
Sallanır kavaklar, ışıklar
Gider bulur Mustafa Kemal'in soluğu
Yurt köşesinde en uzak köyü
Karanlıklar ak olur
Bu tepe Rasattepe
Tepelerden bakıyorum ülkeme
Doruklarda Mustafa Kemal'in elleri
Bu Tınaztepe, bu Kocatepe
Düşlerimiz yaprak olur
Bu tepe İstasyon tepe
Bir ışık çakar, bir bulut sallanır
Umudumuz başak olur
Uykuların dar vaktinde geceler boyu
Türküler yaşamak olur
Bu tepe Anıttepe
Mustafa Kemal Anıttepe'den bakar Türkiye'ye
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/belirli-gun-ve-haftalar/57743-10-kasim-anma-programi.html#post118100
Yankılanır içimizde
Eser yel, durmaz yaşam
Anıttepe bayrak olur
Mahmut Alptekin
ATATÜRK’ÜN YAZILI ESERLERİ
Mustafa Kemal Atatürk, yaşamının her döneminde kitapla bütünleşmiştir. Bu okuma sevgisinin kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren Atatürk, yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği, gerekse yol göstericiliği açısından bu gün dahi tartışmasız greçekleri içermektedir.
1-"NUTUK"
Yurdumuzun parçalanıp, işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklal Savaşı'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılapların yapılışını anlatan Nutuk, siyasi ve milli tarihimizin birinci elden, değerli bir kaynak eseridir.
Atatürk'ün kendi kaleminden çıkan bu eser, yine Atatürk tarafından, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara'da toplanan İkinci Kurultayı'nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır.
Nutuk, yalnız geçmiş devrin bir hikayesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmayıp, yakın tarihimizden alınan ibret dolu tecrübelerle, milli varlığımızın bugününe de yarınına da ışık tutabilen bir değer taşımaktadır. Nutuk, milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi etrafında bilinçlendirip, kenetlendirerek, milli irade ve milli hakimiyet kavramlarının harekete dönüştürülmesi yoluyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına kadar uzanan başarılı bir tarihi akışın hikayesidir.
Nutuk ilk defa 1927 yılında, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere Arap harfleriyle iki cilt olarak yayınlanmıştır. Aynı yıl, tek cilt halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır. Yazı inkılabından sonra, bu ilk metnin okunması güçleştiğinden, 1934 yılında, Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt olarak yeniden basılmıştır. Nutuk, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezince yeniden basılmıştır.
2-"BÖLÜĞÜN MUHAREBE EĞİTİMİ"
"Bölük Muharebe Eğitimi" olarak yayınlanan eser, meskun yerlerde muharebe, savunma ve taarruz konularını kapsamaktadır. Meskun yerlerin sınırlayıcı durumlarının muharebeye etkisi, savunma mevziinin seçimi, savunma mevziinin hazırlanması, ateş sahalarının temizlenmesi, ateş taksimi, ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi savunmanın esasını oluşturan konular işlenmiştir.
Ayrıca taarruzda birliğin aldığı tertip ve düzen, ilerleme, ateş üstünlüğü, ihtiyatların kullanılması gibi taarruz harekatında her zaman karşılaşılacak konular ele alınmıştır. Genç Kurmay Önyüzbaşı Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından, Almanca aslından tercüme edilen ve bağlı olduğu ordunun eğitimine katkısı olan bu eserden yeni nesillerin de faydalanabilmeleri için bugünkü Türkçe'ye çevrilmiştir.
3-"CUMALI ORDUGAHI"
Cumalı Ordugahı; Makedonya bölgesinde, Köprülü - İştip yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu ordugahta, 3. Süvari Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa'nın komutası altında kurulan bir süvari tugayına eğitim ve manevra yaptırılmıştır. Bu manevraya katılan Mustafa Kemal, "Cumalı Ordugahı" adlı eserini yazmış; süvari, bölük, alay, tugay eğitim ve manevralarını anlatmıştır.
Mustafa Kemal bir kurmay subay olarak teorik bilgilere önem vermekte, ancak askeri tatbikat ve manevralardan sadece katılanların yararlanmasını yeterli görmemektedir. Bu yüzden, 10 gün süren bu tatbikat sırasında tututuğu gözlem notlarını, hazırlanan meseleleri ve komutanların yaptıkları eleştirileri yazmış, bol kroki ile küçük bir broşür haline dönüştürmüştür.
12 Eylül 1909'da tamamladığı bu eseri, Selanik'te 1909 yılında matbaa harfleriyle basılmıştır. Eser; 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşmaktadır.
4-"TAKIMIN MUHAREBE EĞİTİMİ"
Mustafa Kemal Paşa, subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan tatbikatın, önemini vurgulayan bu eserini, 1911 yılında 5. Kolordu Harekat Şube Müdürü iken yazmıştır. Bu eserde, karşılıklı olarak kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin Selanik-Kılkış arasında yaptıkları savunma ve taarruz uygulamalarının değerlendirilmesi yapılmıştır.
5-"TAKTİK VE TATBİKAT GEZİSİ"
Bu eserinde, bir muharebeyi sevk ve idarede belirli kuralların olamadığını vurgulaması yanında, komutan olan kişinin nitelikleri üzerinde de durmuştur. Bunlar ise; birliğini barışta ve savaşta eğitmek, yönetmek ve gözetmekteki üstün başarı, elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek düşünce gücü ve astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır. Bunun yanında, kişisel cesaret, başkalarının hareketini önceden seziş ve harekatını en uygun zamanda yapabilme yeteneği olmalıdır. Ortak amacın gerçekleştirilebilmesi için birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli, astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir.
Bu eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece okumuş ve öğremiş olmanın yeterli olamadığı, bunların tatbikatının da önemi belirtilmiştir.
6-"GEOMETRİ"
Atatürk bu kitabı ölümünden birbuçuk yıl önce III. Türk Dil Kurultayından hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle yazmıştır. Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini düşünmüştü.
7-"SUBAY VE KOMUTAN İLE KONUŞMALAR"
"Subay ve Komutan ile Konuşmalar" Atatürkün askerliğe ilişkin eserlerinin en önemlilerinden birisidir. Bu eser, Atatürk, 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri conker'in "Zabit ve Kumandan (Subay ve Komutan)" adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır.
ATATÜRK'ÜN ALDIĞI KIDEM NİŞAN VE ÜNVANLAR
"Benim gözümde hiçbir şey yoktur, ben yalnız liyâkat âşığıyım"
Mustafa Kemal Atatürk
- 6 Kasım 1913'de iki yıllık kıdem zammı aldı.
- 29 Ekim 1914'de iki yıllık kıdem zammı aldı.
- 25 Mart 1916'da iki yıllık kıdem zammı aldı.
- 1 Nisan 1916'da iki yıllık kıdem zammı aldı.
- 23 Aralık 1917'de iki yıllık kıdem zammı aldı.
- 25 Ocak 1908'de 5. dereceden "MECİDİ NÎŞAN" (Abdulmecit zamanında çıkartılmış nişan) ile onurlandırıldı.
- 12 Mart 1913'de Fransız Hükümeti tarafından 'şövalye' derecesi olan "LEJYON DONÖR NlŞANI" ile onurlandırıldı.
- 6 Aralık 1913'de 4. dereceden "OSMANÎ NÎŞANI" ile onurlandırıldı.
- 17 Ocak 1915'de "ALTIN LİYAKAT MADALYASI" aldı.
- 1 Şubat 1915'de 4. dereceden "OSMANÎ NÎŞANI" ile onurlandırıldı.
- 15 Temmuz 1915'de "HARB MADALYASI" ile onurlandırıldı.
- 1 Eylül 1915'de "GÜMÜŞ LİYAKAT-GÜMÜŞ ÎMTÎYAZ MADALYALARI'yla onurlandırıldı.
- 9 Mayıs 1916'da Avsuturya ve Macaristan Hükümeti tarafından "HARB NİŞANI" ile birlikte "KRUVA ve MERİT NİŞANI"nm 3. derecesiyle onurlandırıldı.
- 12 Aralık 1916'da 2. dereceden "MECİDÎ NİŞANI" ile onurlandırıldı.
- 17 Şubat 1917'de Alman imparatoru tarafından 1. dereceden "KILIÇLI PRUSYA KORDONU NİŞANI" ile onurlandırıldı.
- 1 Nisan 1917'de 2. dereceden "OSMANÎ NİŞANI" ile onurlandırıldı.
- 9 Eylül 919'da Avusturya ve Macaristan Hükümeti tarafından 2. dereceden "HARB ALÂMETİ MERİT ASKERİ NİŞANI" ile onurlandırıldı.
- 23 Eylül 1919'da 1. dereceden "KILIÇLI MEClDÎ NİŞANI" ile onurlandınldı.
- 29 Aralık 1917'de yine 1. dereceden "KILIÇLI MECÎDÎ NİŞANI" ile onurlandırıldı.
- 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "GAZİ ve MAREŞALLİK" ünvanlanyla onurlandırıldı.
- 27 Mart 1923'de Afganistan Kralı tarafından "LİMER-Î ÂLÂ NİŞANI" ile onurlandırıldı.
- 24 Kasım 1923'de kırmızı ve yeşil kurdelah "İSTİKLÂL MADALYASI'yla onurlandırıldı.
- 24 Kasım 1934'de Türkiye Büyük Millet MECLİSİ tarafından TÜRKLÜĞÜN EN BÜYÜK SiMGESi Olan "ATATÜRK" soyadıyla onurlandırıldı.