Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart İSTANBUL'UN FETHİ (29 Mayıs)

    İSTANBUL'UN FETHİ (29 Mayıs)
    İstanbul, Asya ile Avrupa kıtaları arasında yer alan doğal güzellikleriyle ünlü bir kenttir. Tarihi M.Ö. yedinci yüzyıla kadar uzanır. Şehir, M.Ö. 657 yılında Megaralılar tarafından kurulmuştur. Devletin Byzas adlı komutanının adından dolayı şehre, Byzantion adı verilmişi. M.Ö. altıncı yüzyılda Perelerin eline geçen Byzantion için, Atinalılar ve Ispartalılar da savaşmış. M.Ö. dördüncü yüzyılda İskender tarafından fethedilen şehir M.Ö. üçüncü yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından alınmış. M.Ö. 330 yılında İmparatorluğun başkenti olan Byzantion’a, bu kez de Konstantinapolis adı verilir. M.Ö. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Konstantinapolis, Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olur.
    Stratejik önemi ve tabi güzellikleriyle herkesin dikkatini çeken şehir, Gotlar, Ostrogotlar ve Bulgarlar tarafından defalarca kuşatıldı, fakat alınamadı. Bu yoğun saldırılar üzerine, İmparator Anastasiyanus, Silivri’den başlayarak Karadeniz’e kadar uzayan surları yaptırdı. Buna karşın saldırılar devam etti. M.S. 7. ve 8. yüzyıllarda Araplar tarafından da kuşatıldı. Fakat bu kuşatmalar da sonuçsuz kaldı.
    1203 yılında Haçlı orduları tarafından zapt edilerek 1261 yılına kadar Haçlıların elinde kaldı. Bu tarihten sonra tekrar Bizanslıların eline geçti.
    1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti, yavaş yavaş büyüyerek gelişti. Anadolu ve Rumeli’de genişlemeye devam etti. Anadolu ve Rumeli’deki topraklarımızın arasında kalan Bizans, mutlaka alınmalıydı. Bu amaçla şehir, Osmanlılar tarafından birkaç defa kuşatıldı. Ama alınamadı.

    1453 yılında, Padişah II. Mehmet, hocası Akşemsettin’in de teşvikiyle İstanbul’a yeni bir saldırı düzenlemeye karar verdi. Önce, Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisan’nın karşısına Rumelihisan’nı yaptırdı. Edirne’de döktürdüğü balyemez adı verilen büyük toplarla savaşa hazırlandı.6 Nisan 1453 günü, Osmanlı ordusu Bizans surları önüne geldi. Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç’i zincirle kapatarak Osmanlı Ordusu’nun şehre denizden girmesini önledi. 11 Nisan günü kuşatma tamamlandı ve top ateşi başladı. Yirmi gün süren top ateşinden kesin bir sonuç alınamadı. Şehrin denizden de kuşatılması gerektiğini düşünen II. Mehmet, bir gece yetmiş parça gemiyi karadan yürüterek Haliç’e indirdi.

    Bizanslılar, sabahleyin Osmanlı Donanması’nı Haliç’te görünce büyük bir korkuya ve paniğe kapıldılar. Haliç’ten ve karadan yapılan top atışlarıyla surlarda gedikler açıldı. Bunun üzerine, 29 Mayıs günü bir genel saldırı düzenlenmesine karar verildi. Hocası Akşemsettin II. Mehmet’e cesaret veriyor; Hz. Peygamberin, "Konstantin elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne iyi komutan ve onun askerleri ne güzel askerlerdir" sözüyle müjdelenen komutanın kendisi olduğunu söylüyordu. Bu inançla 29 Mayıs günü son taarruz başladı. Çok kanlı ve zorlu bir savaştan sonra birçok şehit verildi. Bu şehitler arasında, Bizans surlarına Türk bayrağını diken Ulubatlı Hasan da vardı. Nihayet, Mayıs 1453 Salı günü, İstanbul fethedildi. İstanbul’un fethi, hem Türk tarihi için hem de dünya tarihi için önemli bir olaydır. Türk tarihi için önemi İstanbul’un fethiyle, Osmanlıların, Balkanlardaki ilerlemelerine engel olacak hiçbir gücün kalmamasıdır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/belirli-gun-ve-haftalar/20592-istanbulun-fethi-29-mayis.html#post39228

    Avrupa’da ilerleyişini sürdüren Osmanlı Devleti, büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Dünya tarihi bakımından ise, İstanbul’un fethi, Orta Çağ’ın kapanıp Yeni Çağ’ın açılmasına sebep olmasındandır.

    İstanbul, 29 Mayıs 1453 tarihinden 23 Nisan 1920 tarihine kadar Osmanlı Devleti ’nin başkenti olmuştur. Bu nedenle Türk ve Dünya tarihini etkileyen bu önemli fethi, her yılın 29 Mayıs günü, aynı coşku ve sevinçle kutluyoruz.

  2. #2

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İSTANBUL'UN FETHİ (29 Mayıs)

    BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

    Geldik surların önüne,
    İçimizde garip bir sevinç
    Tamamlamışız vuslatın tadını
    Böyle hiç.

    Yeditepe kardeş kardeş gülümser,
    Boğaz’ın mavi rüzgârları,
    Bir esinti sarhoşluğu içinde
    İstanbul sizin der.

    Elbet bizim olacak İstanbul,
    İnanmışız,
    Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen
    Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.

    Temiz ellerimizde açacak,
    İstanbul çiçek çiçek.
    Şimdi surlar önünde dalgalanan bayrak,
    Yarın Bizans göklerine yükselecek.

    Arif Hikmet PAR
    FETİH ZAMANI

    Havanın mavisinde, denizin yeşilinde
    Bir türkü, Ortaasya’dan beri duymuşuz.
    Anamızın sütünden bayraklara kadar
    Yüce fetihle büyümüşüz.

    Yakmış gecemizi yıldızlar
    Burçlardan yana uyanmışız.
    Bir yazı gibi tepeler alnında
    Yazılmışız, silinmişiz.

    Nur ile kuvvet ile aşk ile
    Kaderin büyüsünü bozmuşuz.
    Görmüşüz suretini güzelliğin
    Koca feleklere görünmüşüz.

    Cihanın yarısı gök;
    Önünde şehit şehit durmuşuz,
    Cihanın yarısı İstanbul
    Almışız.

    Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
    FETİH MARŞI

    Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
    Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek...
    Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...

    Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
    Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

    Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden...
    Senin de destanını okuyalım ezberden...
    Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

    Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın:
    Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

    Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
    Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
    Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

    Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
    Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

    Bu kitaplar Fatih’tir, selim’dir, Süleyman’dır;
    Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan’dır;
    Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!

    Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
    Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;

    Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/belirli-gun-ve-haftalar/20592-istanbulun-fethi-29-mayis.html#post39229
    Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan;
    Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan...

    Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın...
    Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

    Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
    Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
    Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...

    Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
    Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

    Arif Nihat ASYA

  3. #3

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İSTANBUL'UN FETHİ (29 Mayıs)

    İSTANBUL DESTANI

    ...var ki İSTANBUL /...yok ki İSTANBUL


    Sana bilmem hangi yönden bakayım
    Gece başka gündüz başka güzelsin
    Kâinatta eşsiz tek ve özelsin
    Çağlar değiştirdi sevdan İSTANBUL

    Efendimiz malum ezelden tanır
    Binlercesi şehrin can kıskanır
    Sinende yaşayan cennettir sanır
    Cihanda emsalin yok ki İSTANBUL

    Kalbini son defa fethedenlere
    Elveda deyip de gitmeyenlere
    İmkân bulamayıp gelmeyenlere
    Engin hoşgörünle kızma İSTANBUL

    Kâbe-i ziyaretgâhların vardır
    Şühedadan namazgâhların yardır
    Âlem-i insanlar çok arzu-dardır
    Sevenin koynunda sar ki İSTANBUL

    Köklü medeniyetlerin evisin
    Tarihler boyunca ananevisin
    Mukaddesatını yâd el de bilsin
    Sırr-ı nikabını aç ki İSTANBUL

    Her dinin mensubu ibadet eder
    Havra Kilise ve Cami’ye gider
    O insanlar gönül diliyle ne der
    Sessiz niyetleri duy ki İSTANBUL

    Tüm insanlar âlâ şeyler yazmışlar
    Anlatacak bir söz bırakmamışlar
    Nesillere misal hep taşımışlar
    Ölçülmez değerin var ki İSTANBUL

    Arz ile deniz ve mehtap bakıyor
    Gerçek yıldızlardan taçlar takıyor
    Her gönülde sevdan ataş yakıyor
    Türlü dillerdesin bil ki İSTANBUL

    Elbet ben de bir gün gelir geçerim
    İlahi yasaya ben de naçarım
    Yardan ya da senden vaz mı geçerim?
    Bir eser de benden al ki İSTANBUL

    Çınlar Cami’lerden ezan(ı)salası
    Yıkar nefisleri def-i belası
    Zeki'midir sanki tek müptelası
    Eyyüb Sultan başta say ki İSTANBUL

    Beşiktaş 11.05.02
    İSTANBUL
    Zeki İ.KIZILIŞIK
    İSTANBULUN FETHİ

    Aştık geçilmez dağlar üstünden
    Öyle vakur, öyle heybetli
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/belirli-gun-ve-haftalar/20592-istanbulun-fethi-29-mayis.html#post39231
    Vardık ot bitmeyen vadilere
    Ayağımız değdi yeşerdi!

    Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın
    Yıktı köhneliğini orta zamanın
    Zamanın karanlığı ortasında
    Şimşek örneği parlayan kılıcımız
    Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
    Eskilik, karanlık düşüverince yere,
    Dağlar, denizler misali,
    Yol verdi gemilere!

    Sustu kulakları tırmalayan çan;
    Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!

    İbrahim MİNNETOĞLU

Benzer Konular

  1. İstanbul(pendik)
    By selvi boylum in forum Marmara Bölgesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 17.Mayıs.2009, 21:43
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.Mayıs.2009, 22:35
  3. Gelecekteki İstanbul
    By *prenSes* in forum Konusuz Konular
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 04.Temmuz.2007, 21:59
  4. Tek karede İstanbul!
    By NAZ in forum Marmara Bölgesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 14.Haziran.2007, 01:22
  5. İstanBuL
    By diyar in forum Marmara Bölgesi
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 23.Eylül.2006, 01:52

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.