Hani bazen, her sey ustunuze gelir.Hani bazen, o kadar fazla sIkinti ust uste gelir, "YETER ARTIK BU KADAAAAAR!" diye ciglik cigliga bagirmak istersiniz, ama bagiramazsiniz. Tanri'nin sizi sinadigina inanirsiniz.Hani bazen, "Ben n'aptim ki, bunlar beni buluyo?", der durursunuz. Her sey o kadar sizi bunaltir ki, arkadaslariniza "Gene mi ben hataliyim?", dersiniz, cunku ne zaman bir seyler ters gitse, hep kendinizin hatali olduguna inanmissinizdir. "Biliyorum, basima neden bunlarin geldiini, yeterince iyi bi insan diilim de ondan.", dersiniz."O kadar sabirli ve dikkatli davrandim. Hic yalan soylemedim. Hep sabirla yavas yavas isledim, her seyi.", dersiniz, arkadaslariniz size sonsuzca hak verirler. "Madem, bu defa gercekten cok dooru davrandim, niye boyle oluyo?", diye tekrarlar durursunuz.Arkadaslariniza hep ayni seyleri soyleyip durdugunuz icin, onlari bunaltirsiniz.Onlari sIkmamak icin, baska konulardan bahsetmeye calisirsiniz, ama olmaz. Onlar konusurken, yalnizca dinlersiniz, o baska konulari. Bir turlu beceremezsiniz, o baska konulardan bahsetmeyi. Surekli icki icmeye baslarsiniz, yalniz oldugunuz zamanlarda.Arkadaslarinizin yanindayken zaten ickinin dozu biraz kacmistir, ama buna aldirmazsiniz, "O portakal suyuna az votka koyuyosun, goruyorum. Biraz daha koy bakiiim. Hah evet, tamam.", dersiniz. "Dallas'taki Suelin'a benzedim, icki ve kahveyle besleniyorum. Ama ben sigara da iciyorum, Suelin'dan farkli olarak.", diyip bir gulme krizine tutulursunuz. O gulme, bir anda dans etmeye, sarkiya donusur,"Sensiz nasiiilim bak banaaaa, Gel de bi corba yap banaaaa.Madem oldurduuun, akbaba olmasin!""TESEKKURLER NILLLLLLL!" diye bagirsiniz, ama fazla degil. Cunku bir apartmandasinizdir, komsular uyuyordur ve kimse sizin sorunuza bu sekilde sahit olmamalidir. Ayikken dilinizin dolastigini dusunursunuz.Sarhosken de dilinizin dolastiginizi fark edersiniz.Bir cumleyi hatasiz soyleyemediginizi fark eder, bu defa anneniz, babaniz, is durumunuz ve sevgiliniz yetmiyormus gibi, bir de dilinize takarsiniz kafayi. "Kelimeleri dooru soyliyemediim gibi, bi de kekelemeye basladim. ALLAHIIIIM!"Artik "YETEEEEEEEERRRR! ", diye bile bagiracak olsaniz, onu da dogru soyleyemeyeceginize emin olursunuz, bagirmaktan da vazgecersiniz. "Dooru konusamadiima gore, konusmamin bi anlami yok!", diye dusunup, icinize kapanmaya karar veririsiniz.Arkadaslariniz sizi cok iyi tanidigi icin, buna izin vermez. Surekli gezmeye goturulursunuz.Gezdirilirsiniz, bir gecede uc mekan degistirirsiniz. Mekanlardan birine giderken, hic gormek istemediginiz birini gorursunuz. Zaten ona uzun zamandir gicik oluyorsunuzdur, ne diye sizin yolunuza cikmistir ki...Birini dovmenin size iyi gelecegine karar verirsiniz. Dayak yemek icin, o gicik oldugunuz insan ayaginiza kadar gelmisken, ne diye durup dusuneceksiniz ki, direkt gidip dovun! 'Ama bi dakka! Ne biliyosun, dayak yemiyceini?' , diye bir soru takilir, akliniza.Hemen arkadaslariniza, "Hadi, gidip dovelim, sunu!" dersiniz.Siz delirmis olsaniz da onlar akillidir, "Nasi bi anda gidip dovucez? Bi bahane bile bulmadan olur mu?" Dogru ya, en azindan bir bahaneye ihtiyac var.Bahane bulmazsiniz.Biraz daha dusunursunuz."Bahane bulmadan, gidip direk saldirsak? Zaten bunu coktan hak etmisti, diil mi?", dersiniz.Arkadaslariniz hala akillidir, "Olmaz!".Madem arkadaslariniz sizden akilli, bahaneyi o zaman onlar bulsunlar!"Bana bi bahane bulun!"Onlar hala akilli, ama bir bahane bile bulamiyorlar."Hala bulamadiniz mi bi bahane?" "Hayir.""Alt tarafi bi bahane bile bulamayacak durumdaysaniz, niye yanimdasiniz? "Siz, o salak cumleyle ne kadar salak oldugunuzu kanitlamis olursunuz. Ama onlar sizin arkadasinizdir ve bu salakliginizi alttan alirlar. Siz, birini bile dovememenin hirsiyla, ickinizi bir yudumda icersiniz.Gene sarhos olursunuz, gene arkadaslariniz sizi yataginiza kadar getirip yatirirlar.Ertesi gun uyandiginizda, bir tek onu dovmek istediginiz zaman diliniz hic dolasmadan konustugunuzu fark edersiniz. "Duzeliyorum. Yasasin!" dersiniz, sonsuza kadar surecegine inandiginiz surecin bitecegine cok sevinirsiniz. Kendinize yeterince eziyet etmis durumdasiniz zaten, o gune kadar. Toparlanmaniz gerekir, degil mi?Bir agabeyinizin, bir cumlesi gelir akliniza, "Ne zaman bi seyi cozemezsen, hemen yazmaya basla. O zaman her seyi cozersin!" Size bunu soyleyen bir agabey olduguna gore, bir bildigi vardir degil mi?Hemen bilgisayarinizin basina gecersiniz, yazmaya baslarsiniz.Ama bu defa elleriniz kekeme olmustur.Parmaklariniz tuslara basar, ama dogru tusa asla basamaz. "LANET OSSUN!""Aman bak gene konusamiyorum, 'olsun' bile diyemedim."Don basa...Vucudunuz cok yorulmustur, bunu hissedersiniz. Bir gun ickiye ara vermeye karar veririsiniz. Icki ictiginiz gunlerde, bir turlu rahat uyuyamadiginizi fark edersiniz, cunku o gece cok derin uyumussunuzdur. Ickili gunlerde cok kotu ruyalar giren siz, guzel ruyalar gorup, dinlenmis bir halde uyanirsiniz.Aslinda her seyin olup bittigini, baligin bastan koktugunu fark edersiniz.Ama niyeyse siz o baligin kokusunu alamamissinizdir. Sanki biri size, balik almaya giderken amonyak koklatmistir. Artik burnunuz dogru koku aliyor. Siz de taze baliklarin kokusunu elli metre oteden duyuyorsunuz.