SENSİZLİĞİN İLK SABAHI
Bu sabah hüzünlüyüm, dokunsalar ağlarım...
Kalbim acılarla dolu, yokluğunun ilk sabahında...
Unutmuşum saatleri, zamanlar durmuş senin için...
Gidişine sabahlar bile isyan etti...
Sensiz güneş bile doğmuyor, gözlerimde...
Zaman acımasız, zamna hain...
bir sözünle güneşler batırmışsın, sabahlarımda...
Atmış gitmişsin beni bir köşeye...
Yokluğun bana doyar, ben yokluğuna susamışım...
Aklıma geldiğinde yudum yudum tükenirim...
Yokluğunun ilk sabahında....
Bir gün gelir bende çekip giderim sevginden...
ama o zamana kadar bin kere ölürüm...
Bin kere dar ağacına asarım duygularımı...
Ama yinede fayda vermez, isyan ederim kaderime...
Dudaklarım boykot etmiş adını, zamansız....
Matemini dalga dalga yazarım gecelerime...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/ask-ve-sevgi-siirleri/37715-sensizligin-ilk-sabahi.html#post81601
Gözlerim seni ağlar, ellerim seni yazar...
Ben çeker giderim hayatından, sen kalırsın o şehirde...
O şehirde insanlar çabuk unutulur, çabuk biter sevgiler...
İçeceğim yokluğuna, bu gece nöbet nöbet...
Lanet olsun bu karşılıksız sevdalarıma...
Lanet olsun beni hiç sevmemişliğine...
Benim olmayacağını bilerek yazacağım...
Ve benim hiç olmadığına içeceğim...
Vaad edeceğim bir şey yok sana benden başka...
Ama sen beni anlamadın istemedin asla...
Uzaklarda ışık var ama senin ışığına benzemez...
Öyle bir ateş yaktın ki bende yazmakla bitmez...
Sen beni aramazsın, özlemezsin bilyorum...
ben seni esen yellere bile soruyorum...
Öyle bir şarkı olsa ki seni anlatmasa...
Öyle bir şiir olsa ki seni yazmasa...
Öyle bir gün olsa ki senle doğmasa...
Ceylan gözlüm, yokluğunun ilk sabahında...
Sana hasretim...