--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Herhangi bir geminin limandan ayrılmasına bile ağlar oldum
Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni
Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum
Artık gerisini sen düşün
Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim
İster istemez öpüp kaçarlar beni
Hiçbir şey olamamış gibi
Nasıl bir selama mutlu oluyorsam
Sensizliğimde bir yağmur damlası bazen kahrediyor beni
Çok genç ölücem belki
Belkide yaşayanlar kendi nefeslerine bile inanamayacaklar öldüğümde
Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanıcam
Kimileri üzülecek kimilerinden fazla
Az yaşadı diyecekler arkamdan az yaşadı
Ama çok sevmişti
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
GİTTİN
Gittin sen,tüm gidenler gibi…beni tamamladığını düşünürken,yine yarım kaldım.
Tebessümün takılı kaldı yüreğimde…
sonu yok,ışığı yok,ıssız bir yolda sessiz kaldı sevdam.
Korkup kaçtın beklide bu sevda dan !
Sığdıramadın kalbine,taşıyamadın doğru dürüst…
Bu kadar çabuk pes edişinde bundandı belki ?
Başka cümlelerin ardına sığınman,yalan sevdalara kapılman bundandı işte.
Gözlerine baktığım zaman hayat bulurdum.
Öyle güzeldiler ki…sanki hayat saklıydı içlerinde !
Birden kapattın o gözleri…aldın benden hayatımın en beyaz siyahını.
İşte ondan sonra başladı her şey;kalp ağrılarım,baş ağrılarım,haykırışlarım,hıçkırıklarım….
Benden aldığın en beyaz siyahtı bunlara sebep.
Yaşadıklarımın kötü bir kabus olduğunu düşleyip,geçecek diyordum,
Olmadı,geçmedi her şey artarak daha da çoğaldı.
Pişmanlıklar sardı çevremi,keşkeler birikti içimde,acabalar dolaşıp durdu beynimde…ama yinede hep sen vardın düşlerimde,hep sen çoğaldın,hep sen büyüdün içimde…
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Gönlüme Gelen İlkbahar
Gönlüme gelen ilkbaharlar, yazlar gibisin
Sen bir nârin çiçek gibi hep sevilmesin
Sevdâ türküsüyle inleyen sazlar gibisin
Sen bir papatya misâli hep derilmelisin
Hayat bir yol bulmuş kendine akar da akar
Bir nehir gibi süzülür kıvrıla kıvrıla
Aşkın bir kıvılcım olmuş yüreğimi yakar
Kurak bir yaz gibiyim ben kavrula kavrula
Takvimlerdeki yapraklar bir bir azalsa da
Sana olan sevgim tükenmez bunu böyle bil
İçimde hasret pınarı coşup çağlasa da
Aşk şarkıları söylemekten bıkmaz ki bu dil
Sevdâya, sana susamış çorak bir iklimim
Durmadan yağ üzerime senle ıslanayım
Sevgiyle dokunmuş desen desen bir kilimim
Gönlüne beni ser de senle hep yaşlanayım
Bir şiir gibi yazmışım ben seni gönlüme
Mısra mısra dökülmüşsün sen benim bağrıma
Her günüm bir başkadır uymaz günüm günüme
Sen yanımda hep varsan gitmez bu hiç ağrıma
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Bir Eylül aksaminda elele yürümekten yagmurda
Bir Aralik sabahi pencereyi açip bembeyaz görmekten etrafi
Bir Nisan rüzgarinda sokaklarda titremekten
Ve ayriligi konusmaktan bir Agustos günü
Gülümsemekten ayni seyleri düsünerek
Ürpermekten bazen gecelerin koynunda
Ter kokmaktan koynunda dört mevsim
Ve bir bardak çayin sekeri olmaktan
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Geri dönüp kapi esiklerinden tekrar veda edislerimden
Seni evde bulmak için eve geç gelislerimden
Titrek bir telefonun gel beni al demesinden
Ve sana dair nihavent bestelerden
Yarim kalan umutsuz hayallerden
Yoklugunda gelen serzenislerden
Sahipsiz sirlarin dillenisinden
Ve aynalardaki izlerinden
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Hem gecenin yalnizligindaki yildizindan
Hem simsekle gelen gözyasindan
Hem müzikle susan çigligindan
Ve terebentin kokan saçindan
Kizdigin zaman yüzünün aldigi sekilden
Dudaginda beliren açmamis dikenli güllerden
Bir gölgenin senden önce gidisinden
Ve gülerken dislerini gösterisinden
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Yasayamadiginin tekerlemesini söylemenden
Tutamadigin eli cebinde bilmenden
Koklayamadigin boyali dikeni eve getirmenden
Ve yakmadigin bir mumu eritmenden
Ki sen degil miydin tükenisten korkan
Ki sen degil miydin karanliktan korkan
Ki sen degil miydin yalnizliktan korkan
Ve sen misin simdi her yani parafin kokan
Onca alkolsüz gecede seni içmekten
Yakilan sigaradaki bilmecenden
Yutulan bir lokmadaki zehrinden
Ve altin bir kadehte sundugun misalinden
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Yildönümlerinde yasamaktan tekrarlari
Mecbur kalmaktan bir avuç aniya
Bir bir tüketmekten sonra onlari
Ve tüketimin bunca hizli olusundan
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Sabretmekten kendi masallarimiza
Gem vurmaktan acilarimiza
Ket vurmaktan arzularimiza
Ve korkmaktan yarinlarimiza
Çok uzun süren telefonlarindan
Hatta sirtindaki sizilardan
Yarattigin yeni umarlarindan
Ve duragan sinsi tavirlarindan
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Çözülen 'serde erkeklik var' damarimdan
Eriyen 'sensiz ne yaparim' tavrimdan
Isinan 'anca beraber kanca beraber' suyumdan
Ve uyanan 'ben sensiz bir hiçim' lafindan
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Hem sahipsiz kalan umutlarimdan
Hem nasil tükettigimi bilmedigim zamanimdan
Hem yarim kalan anilarimdan
Ve darmadagin kokan kazaklarimdan
Kizdigin zaman boyun damarimin sismesinden
Ellerimde büyüyen tomurcuk çiçeklerden
Bir sIkILmis çenenin benden önce gülüsünden
Ve sesimi çabucak yükseltmemden
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim.
Tapamadigim tanrinin ölümünden
Göremedigim peygamberin sünnetinden
Öpemedigim eldivenli eli bükemememden
Ve tasiyamadigim bir yükün altina girmemden
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim .
Ki ben degil miydim tüketmekten korkan
Ki ben degil miydim kararmaktan korkan
Ki ben degil miydim yalnizliktan korkan
Ve ben degil miyim her yani fikir kokan
Ben seni sevmekten degil
Seni yasamaktan vazgeçtim
Ben seni sevmekten degil
'BEN'i yasamaktan vazgeçtim.
Bogazima takilan bir lokma gibi
En derinde nefessiz kalma gibi
Ömürden bir an daha çalma gibi
Ve can veren bir damla gibi
Ben seni sevmekten degil
BEN'i yasamaktan vazgeçtim.
Demlikten çay süzme gibi
Topraktan filiz bitme gibi
Özlük dehlizine girme gibi
Ve dönülmez bir söz verme gibi
Ben seni sevmekten degil
BEN'i yasamaktan vazgeçtim.
Köpüksüz bir kahve gibi
Karsiliksiz bir çek gibi
Hedefsiz bir kursun gibi
Ve fotografsiz bir kimlik gibi
Ben seni sevmekten degil
BEN'i yasamaktan vazgeçtim.
Üçer beser merdiven inmek gibi
Parasütsüz düser gibi
Kanatsiz uçar gibi
Ve sahadetsiz göçer gibi
Ben seni sevmekten degil
Ben seni yasamaktan
Ben beni yasamaktan
Ben bizi yasamaktan vazgeçtim.
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor,
alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim...
Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır...
Fakat şimdi sana alışıyorum...
Alıştıkça özlemim artıyor, daha yoğunlaşıyor.
Yalnız içimde garip bir korku var.
Sana alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan korkuyorum...
Bir gün sana şimdi verdiklerimden daha güzelini
daha değerlisini verememekten korkuyorum...
Bir gün ansızın ölmekten ve seni, bana olan alışkanlığınla
yapayalnız bırakmaktan korkuyorum...
Oysaki her zaman ve günün her saatinde
yanında olmalıyım senin... Bana alışmış olmaktan
pişmanlık duyacağın bir dakikan bile olmamalı...
Bütün zamanlarını zamanlarımla karıştırıp
emsalsiz bir zaman bileşiminde yaşatmalıyım seni...
Uykularda bile aynı rüyayı görmeliyiz.
Her şeyin ve her zevkin yarısı senin olmalı, yarısı benim...
"Bana alış" demeyeceğim... Nasıl olsa alışacaksın bir gün...
Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin,
o zaman en güzeli görecek bende! Alışkanlığınla,
sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden!
İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle
mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum...
Ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi.
Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım.
Bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım diyordum.
Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu
kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum.
Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim
senin sevginle değerleniyor, ayrı bir anlam kazanıyor...
Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım.
Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştanbaşa
seni görecekler içimde...
Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz.
İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan.
Her yerde iki olduğumuz için
bir bütün haline geliyoruz durmadan...
Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni...
Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden...
Saçlarını okşamak geliyor, ellerini tutmak geliyor...
Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri...
Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum...
Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık...
Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz....
Gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu hissediyorum...
Beni yaşadığım zamanın dışına çıkarıyorsun.
Bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz , bir gün bulutların üstünde...
Uzun süren bir baygınlık sonrasının
o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim...
Bütün merdivenler birbirine eklendiği zaman
seninle vardığım yüksekliğe erişemez...
Açılmış bütün kuyuların derinliği
içimde seni bulduğum yer kadar derin değil...
Alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide tamamlıyor bizi.
Emsalsiz bir oluşun içinde yuvarlanıyoruz.
Korkunç bir yangın başladı yüreklerimizde.
Özlem, kıskançlık, arzu ne varsa içimizde hepsi birdenbire tutuştu.
Alev almayan bir yerimiz kalmadı.
Alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın içinde yıldızlara kadar uzanıyor.
Hiç bir su, bu ateşi söndüremez artık.
Nehirle, denizler boşalsa üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum.
Bu yangın biz birer kor haline gelinceye kadar sürecek.
Önce bakışlarımız alıştı birbirine, sonra parmak uçlarımız...
Bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde
bizden güçlüsü olmayacak!
En mutlu olduğumuz yerde en güçlü de olacağız seninle...
Bu bir sonun değil bir varoluşun başlangıcıdır.
Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık...
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
Söz veriyorum
söz veriyorum seni unutacağım,
senin istediğin gibi.
adını bile anmayacağım o zaman,
aklıma bile getirmeyeceğim gözümün önünden gitmeyen resmini.
ne zaman ki unuturum yemek yemeyi,
deliler gibi acıktığımda,
ne zaman ki dilim damağım birbirine yapışmış,
güneşin alnında kavrukurken,
su içmeyi unuturum,
ve ne zaman ki evden çıkarken giyinmeyi unuturum,
söz veriyorum,
seni de unutacağım
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
KIRK İKİNDİ YAĞMURLARI Sabahları aşık değilim dedim,
Hakikaten de öyleyimdir.
Her sabah rahat, neşeli olurum,
Hatta; sesime bakmadan türkü söylerim.
Herkes gibi işime giderim ben de
Çalışmak sanki özlediğim bir şeydir.
Sonra, yavaş yavaş o aklıma gelir.
Havam bulutlanır gitgide
Peşinden koşmaktan yorgun düşerim.
Çekilmez olur artık şehir
Bilirim şimdi kırlarda
Bir hayvan sakince suya eğilmiştir.
Trenler geçip giderken küçük kuşlar
Durmadan yer değiştirir telgraf tellerinde
Gitsem, gezinsem derim limanda,
Rıhtım kahvelerinden birinde otursam
Bir şey içsem ve dönsem.
Değiştirsem elbisemi,
Yahut; uzanıp saatlerce uyusam
Belki, bu dertten kurtulurum.
Derim ama akşam olur
Gene kapına düşer yolum.
--->: °«[.·´ѕοи єLvєdα`·.]»°
AĞLADIM
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
Ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, unutmam dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...