Gözümde Bir Damla Yaş Olsaydın....


Yüreğim mayın tarlası gibi son günlerde...

Adım atmaya korkuyorum...

Her an patlamaya hazır....

Oysa ben yüreğimi sevdama açmıştım sonsuz denizlerin derinliğini hissederek...

Sensizliğin bittiği yerde yine sensizlik başlıyor yazık ki...

Geceler sırdaşım oluyor sensizliğimde...

Gözlerimi kapatıyorum hayalin karşımda suskun...

Neden sürekli susma hakkını kullanıyor?

Ben hiçbir şeyin içinde herşeyi yaşar oldum...

Seni sensiz yaşamalıyım...

Sana alışmak istemiyorum...

Yüreğim kanayacak bir gün ...

Belki derin yaralar oluşacak, belki de kabuk bağlayacak zamanla...

Her halükarda sensizlik deryasında boğulacağım....

Seni denizlerin derinliğinde sevmiştim...

Gel gör ki o derinlik bir gün sonum olacak biliyorum.

İster itiraf edilsin, ister edilmeden yaşansın; klasik sözcüklere sığmayan bir sevdaydı bu. Platonik mi yaşandı?
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=14342

Ben mi fazla abarttım diye düşünüyorum bazen...

Kendi kendime mi yarattım yoksa?

Bir edasının, bir sözünün bile gökyüzünün rengini değiştirdiğini, karanlığını aydınlattığını, iliklerinde hissedersin bazen, bazen de damarlarında hareket eden kan bile ışık hızında olur.

Düşünmeye bile yetişemezsin...

Sevginin göstergesi nedir?

Onu yürekten sevmek mi beklentisiz?

Yoksa teninin sıcaklığını duymak arzusu, birlikte olabilme çabası mı?

İnsanı insan yapan en yüce bir duygu elbette ki...

Ancak her zaman aşk kendini tatmin etme şansı bulamayabilir...

Bu yürekten sevmemenin göstergesi olabilir mi?

Sır perdesi hiç kalkmamalı mı yoksa?

O gizem daha mı güzelleştiriyor hayatımızı?

Bak gökyüzü de karardı yine...

Birazdan gözyaşlarına boğulacak benim gibi....

Sen ağlama olur mu?