Aşkı anlat bana, öyle anlat ki, ilk kez aşık oluyormuşçasına garip bir heyecanla tanışayım yeniden. Öyle anlat ki, tüm bildiklerimi unutayım bir otel odasında ve yola çıkmak gelsin içimden. Trenleri düşüneyim, uçakları değil, ayışığı gölgesinde geceler yasemin koksun usulca, bir çakıl okyanusların yosununu taşısın avuçlarıma; görmediğim kentler benim olsun, konuşmadığım diller anadilim. Dar zamanlara nice dünyayı sığdırayım da, geniş zamanlarda bir telefon sesine tutsak kalayım...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=2884

Aşkı anlat bana, öyle anlat ki, kalabalıklarda yalnız, yalnızlığımda kalabalık olayım; mutluluklardan ve mutsuzluklardan arınayım. Hep yağmur yağsın anlattığın aşkta, kapılar ardına kadar açılsın ve öyle unutulsun, akan bir tavan olsun çatı katında, terasta sardunyalar, sonra bir kedi olsun mutlaka, sokakta bulunup eve getirilmiş tekir bir kedi...