Modifiye Nedir?

Gücü artirmak, yol tutuşu ve frenaji güçlendirmek, kabin ve karoserde degisiklik yapmak, bir baska deyisle otomobili ayricalikli kilmak...
Tuning yada diger adiyla Modifiye denince akla ilk gelen motorda güç artirimi oluyor. Neredeyse motorun üretimiyle birlikte gelismeye baslayan modifiye islemi, günümüzde bir sektör haline geldi. Tabii boyutlari da çok genisledi. Artik standardin disinda otomobilin gücünü, yol tutus özelliklerin! ve görünümünü degistirmek amaciyla yapylan islemler modifiye olarak adlandiriliyor. Teknolojinin gelismesi, ürünlerin farkli zevklere göre tasarlanmasini sagladi. Bu degisimde motorsporlarinin da katkisi çok büyük. Öyle ki, kabin içindeki "süslemelerden" alüminyum görünümlü depo kapaklarina kadar tüm aksesuarlarin temelinde motorsporlari yatiyor. Dis görünümde jant-lastik, karoser kiti, farlar, far kaslari, son susturucular, aynalar ve hava kanallari otomobili farkli kilan ayrintilar. Bu aksesuarlardan bir bölümü, otomobilin sadece görünümüne degil, yol tutusuna da katki sagliyor. Kabindeyse direksiyon simidi, vites topuzu, konsol kaplamalari koltuklar ve renkli gösterge zeminleri yapilan degisiklikler arasinda yer aliyor.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/araba-hastalari/26650-modifiye-hakkinda-temel-bilgiler.html#post51077
Modifikasyonun temel amaci, gücü artirmak. Standarttan daha genis piston kullanmak ya da egzantrik milinin derecesini degistirmek, motora güç kazandirmanin en etkin yollari. Bunlari destekleyen diger islemler, elektronik beyin programinin gelistirilmesi ve hava emmeyle egzoz sisteminin modifikasyonu. Turbo takviyeli motorlarda bu islemlere ek olarak turbo valfinin basinç limitini artirmak, intercooler'i büyütmek ve pop-off supapi monte ederek güç artirilabiliyor.
Otomobilde teknik olarak vaDilan modifikasyon sadece gücü artirmayi degil, yol tutusu güçlendirmeyi ve frenaj kabiliyetini artirmayi da kapsiyor. Bu degisimler neredeyse bir zincir gibi birbirini takip ediyor, çünkü gücü artirilan otomobili yolda tutmak için birtakim teknik degisiklikler yapmak ve güvenli durabilmesini saglamak için fren sistemini güçlendirmek gerekiyor. Biri eksik oldugunda, kötü sonuçlanabilecek kazalarin yasanmasy her an mümkün. Bu nedenle modifiye islemini profesyonel kisilere birakmak en dogrusu. Dünyanyn en büyük modifiye firmalarinin Türkiye temsilcilikleri bu amaçla hizmet veriyor. Bu arada kullanilan parçalarin mutlaka belgeli ve trafikte kullanima uygun olduguna dikkat etmek gerekiyor.
Dikkate alinmasi gereken bir baska nokta da bu isin hobi olarak degerlendirilmesi. Son yillarda özellikle performans tutkunu gençler arasinda yaygynlasan modifiye, farkli amaçlarla yapildiginda, insanlarin hayatini tehlikeye atacak sonuçlar dogurabilir. Yarismak için caddelerin uygun olmadigini unutmamak gerek. Eger yarismak ve otomobilinizin performansini görmek istiyorsaniz, yapmaniz gereken tek sey, bu yil sampiyona olarak düzenlenecek drag yarislarina katilmak. Toplam 7 siniftan (1600 cc'ye kadar* 1600-2000 cc arasi*2000-4000 cc arasi*4000-6600 cc arasi*Turbo ve / kompresörsüz*6601 cc nitrosuz ve asiri beslemesiz*asiri beslemeli) olusan sampiyona 6 yaristan olusuyor.

Traction Control

Halk arasinda "anti-patinaj sistemi" olarak da isimlendirilen çekis kontrol sistemi, elektronik bir aktif güvenlik ünitesidir.

Çekis Kontrol Sistemi Nedir?
Otomobilin çekise sahip tekerleklerinden herhangi birisi gereginden fazla dönüp patinaja düstügünde devreye giren sistem gazi kademeli olarak kesip motor gücünü gerekli oranda düsürerek patinaji önler. Böylece tekerleklerin yola tutunmasi saglanarak aracin güvenli bir sekilde yol almasi saglanir.

Hangi araçlara uygulanabilir?
ABS fren sistemli ve enjektörlü her türlü araca uygulanabilir.

Çekis Kontrol Sistemi'nin avantajlari nelerdir?
Çekis Kontrol Sistemi bulunmayan araçlarda kaygan zeminlerde (islak, buzlu, toprak, vb.) ve dönüslerde gereginden fazla gaza basilmasi durumunda çekis yapan tekerlekler hizla bosa döner ve aracin savrulmasina sebep olabilir. Oysa Çekis Kontrol Sistemi bulunan araçlarda her türlü yol sartlarinda emniyetli yol tutus saglanir.

- Sürüs güvenliginizi arttirir
- Virajlarda yoldan çikmanizi engeller
- Kayfan zeminlerde güvenli yol almanizi saglar
- Her türlü yol sartinda daha performansli kalkis yapmaniza yardim eder
- Lastik ömrünü uzatir
- Aks, debriyaj balatasi, sanziman vb. aktarma organlarinin ömrünü uzatir
- Kullanim tarzina göre ayarlanabilir
- Istenildiginde devreden çikartilabilir
- Aracin orjinal tesisatini bozmaz
- -40 C, +80 C ortam sicaklakliklari arasinda çalisabilir

Nos (Nitrous Oxide System)


Bir motordan en fazla guc artisi NOS ile saglanir. Calisma prensibi cok basit olan NOS, otomobilin herhangi bir yerine monte edilen tuple kontrol ediliyor.

Tup baglantilarla, istenildiginde motorun yanma odasina yakit ve havanin yaninda "nitroues oxide" gazi veriyor. Bu gazin sogutucu etkisi, genlesme katsayisini dusuruyor ve yanma odasina normalin cok ustunde miktarda oksijen dolmasina neden oluyor. Bu sayede yakit daha iyi yaniyor, patlama cok daha siddetli gerceklesiyor ve guc artiyor.

Kiti bir tup, butonlar ve motor ici baglanti aparatlarindan olusan NOS'u aktif hale getirmek tupun vanasi, ardindan iceride bulunan ana kumanda dugmesi aciliyor, gaz pedalinin altinda bulunan buton, gaza tam basilmasi halinde aktif hale geliyor ve "nitroues oxide" gazi yanma odasi icine pompalaniyor.

Otomobilin motor hacmi ve gucune gore 50 ve 1500 bg arasinda guc artisi saglayabilen NOS kitlerinin fiyatlari 600 Amerikan dolarindan basliyor.

Hava Filtresi

Bir motorun verimli çalışabilmesi için gerekli olan parçalardan biri hava flitresidir. Motorun hava emiş yolundaki tek engel olan hava flitresi, dışarıdan emilen havanın temizlenerek motorun yanma odasına iletilmesini sağlar.
Hava filtresinin verimli çalışabilmesi için zararlı maddeleri yüksek oranda süzmesi gerekir. Spor hava filtreleri de bu fikir baz alınarak geliştirilmiştir.

Otomobillerdeki orjinal kağıt filtrelerin aksine, bu filtreler iki farklı maddeden üretiliyor: Sünger ve yağlı pamuk-tel karışımı(koton). Sünger filtrelerin geçirgenliği daha fazla olduğu için daha çok performans elde ediliyor. Ancak bu filtrelerde toz geçirme riski daha yüksek. Yağlı pamuk-tel karışımı filtrelerse, yağ ihtiva ettikleri için tozu daha iyi tutabiliyorlar. Tabi geçirgenlikleri sünger kadar yüksek olamıyor.


Filtreler otomobile iki şekilde uygulanabiliyor; Açık ve Kutu içi filtreler, otomobilin orjinal filtre yuvasına takılarak daha fazla geçirgenlik sağlanıyor. Açık filtlerse emme manifolduna bir aparat yardımıyla bağlanıyor, hem kutu içi hem açık yağlı filtrelerin tümü, periyodik aralıklarla temizlenip yeniden kullanılabiliyor. Özellikle açık tip filtrelerde, otomobilin motor hacmi ve orjinal hava filtresinin yapısına göre belli bir güç artışı sağlanabiliyor.

Otomobilin orjinal filtre sisteminde, kaybolan hava akışı hizi ve yoğunluğu, açık tip filtreler sayesinde daha efektif hale geliyor ve yanma odasına giren hava miktarı daha fazla olduğu için yanma da daha şiddetli oluyor ve böylece belli bir guç artışı elde ediliyor.


Dereceli Egzantrik

Eksantrikler her arabada zaten standart olarak var olan parçalardır.Eksantriğin motordaki işlevi aracın sübablarını açmaktır. Bu açma sürecinde aracın yanma odasına sübablardan yakıt-hava karışımı girer.Dereceli Ekzantriklerin standart ekzantriklerden farklı yapıları ve özel olarak düzenlenmiş dereceleri vardır.
Yüksek dereceli versiyonlar, süpaplarin açılma ve kapanma zamanlarını uzun tutarak yanma odasına birim zamanda daha fazla yakıt ve hava girmesini sağlıyor. Dolayısıyla daha fazla yanma gerçekleşiyor. Bu da daha fazla güç ve tork üretimi anlamına geliyor.

Bu eksantrikleri derecelerine göre sınıflandırmak mümkün genelde;

A-) 250-265 Derece arası daha yumşak ve cadde için üretilen ekzantrikler
B-) 270 Derece civarındakiler yine cadde için kullanılan ve diğer yönlerden çok fazla modifiye edilmemiş araçlarda kullanılılabilir
C-) 285 Derece civarındakiler hem cadde hem yarış arabalarında kullanılabilir. Cadde arabalarında genelikle eksantriğin derecesinin gerektirdiği beslemeyi sağlayabilmek için diğer modifiye işlemlerinin de yapılması gerekir
D-)300 Derece civarındakiler artık ciddi olarak ilk aşama yarış eksantrikleridir.Bu eksantrikler kısa ve orta mesafeli parkularda en optimal verimi almada oldukça başarılıdır.
E-)320 Derece cıvarındaki egsantrikler en üst aşama yarış egzantriklerini oluşturur.Bunlar genelde sadece Grup A yarış arabalarında kullanılır,cadde kullanımı için pek uygun sayılmazlar


Egsantriklerdeki bu derecelere göre %35 lere varan güç artışı sağlanabiliyor.
Eksantriklere ilişkin bilinmesi gereken kavramlar:

LIFT: Lift, eksantrik milinin subaplari ne kadar bastırdığını gösteren değerdir.
DURATION: Subapin yatagindan çıktığı zamanki derece ölçümüdür.
OVERLAP: Giriş ve çıkış subaplarinin aynı anda açık olduğu sürenin derecesidir. Giriş eksantrik milinin açılış numarası çıkış eksantrik milinin kapanış numarasına eklenerek hesaplanır.
POWER BAND: Eksantriğin gücünü verimli bir şekilde verebildiği devir aralığıdır.




Dereceli Eksantrik Mili Ne Kadar Güç Verir?
Cadde otomobilleri için üretilmiş eksantrikler derecelerine ve kullanıcının seçimine göre 10bg ile 25 bg arasında güç üretebilecek kapasitedelerdir, yarış otomobilleri için üretilmiş eksantrikler ise çok daha yüksek olarak 80-100bg'lere kadar güçler üretebilmektedirler.

MOTOR KATKI MALZEMELERİ
ER ( Energy Release )


Yağlayıcı maddeler yıpranmayı yavaşlatabilseler de durduramazlar. Aşırı ısı yağlayacıların koruyucu filmini kırarak metalin metalle temasını sağlar. Bu da bir çeşit öğütücü bileşik gibi davranan yağda taşınan parçaçıkları oluşturur ve yıpranmayı hızlandırır.

Çoğu katkı maddesi sürtünme sorununu dışardan yağ akışkanlığını azaltarak veya metali kaplayarak çözmeye çalışır. Fakat bu sadece geçiçi bir çözümdür.

Energy Release metal yüzeyler üzerinden doğrudan etkisiyle sürtünmeye içerden karşı koyar. İlk gerçek sürtünme önleyici metal şartlandırıcısı olan ER nin etkisi yağ katkı malzemelerinden tamamen ayrı bir ilkeye dayanır. Yağ ve Yağlayıcı olmaya ER , demir esaslı metal yüzeylerin mölekül yapısını modifiye eden ve ısı ile etkileşen bir kimyasal teknoloji içerir.

Bunun sonucunda;

- ER yağa değil metalle etki eder.
- Sürtünmeye bağlı ısı ve yıpranmayı minumum a indirir.
- Tork yükselir ve daha fazla beygir gücü elde edersiniz.
- Daha az yakıt tüketimi ve daha uzun yağ ömrü sağlar.
- Şanzıman ,diferansyel ve motordaki sürtünme esaslı sesleri önler.
- Toleransları ve yağın viskositesini değiştirmez.
- Tüm araçlarda kullanilabilir.
- Normal şartlara % 10 ile 20 arasında yakıt tasarrufu sağlar.
- Sıfır Km araçlardan itibaren kullanilabilir.
- Kuru ve ılık çalıştırmada oluşan aşınmayı engeller soğuk çalıştırmayı kolaylaştırır.
- Aracınızın bakım ve onarım masraflarını azaltarak iş, para ve zaman kaybının önler.

TURBO MODİFİYE

Turbo sistemi aracın egsoz gazından aldığı kuvvetle yanma odasına daha fazla hava ve yakıt sokarak aracınız gücünü artıran bir sistemdir. Turbocharger’lar aracların motorlarına normal atmosfer basıncan %50 ila %100 arasında daha fazla basınç uygulayabildikleri için turbolu bir araç standarına göre ortalama %50 daha fazla güç üretir.


Turbocharger’ların çalışma mantığı iki dürbünlü bir sisteme dayanır bu dürbünlerden biri aracın egsoz çıkışından aldığı gücle aracın emme manifoldu ile bağlantılı olan ikinci dürbüne gerekli kuvveti üretir.
Bu yolla aracın yanma odasına standart bir atmosferik aracın alabileceğinden daha fazla miktarda hava girmesi sağlanır ancak bu yeterli değildir artırılan hava miktarı ile birlikte yakıt miktarının da artırılması gerekir bu da aracın yakıt pompasını, yakıt regülatörünün ya da işletim sisteminin birinin ya da birkacının birlikte değiştirilmesi ile mümkün olabilir.


Genelde tüm turbochargerlarla birlikte aracın daha fazla güç üretebilmesi için intercooler denilen bir ara birim de kullanır, turbodan geçen hava emme manifoldundan motorun yanma odasına girmeden önce intercolerdan geçirilerek soğuması sağlanır bu sayede daha soğuk yani oksijen oranı daha fazla olan havanın yakışı ile daha fazla güç edilebilir.



Amortisör


Amortisörün birincil işlevi tekerlek tümseklerin ve çukurların üzerinden geçtikten sonra yayların salınımını azaltmaktadır.Yayların görevi ise, lastiğin yolun yüzeyi ile sürekli teması muhafaza etmesine imkan sağlamaktır. Aslında yüzeyin bozukluğunun şoklarını emen yaydır. Bu durumda, yaygın olarak kullanılan isimlerinin aksine, "şok emicisi"nin yani amortisörün amacı yoldaki tümseklerin şokunu emmek değildir. Bu yayların görevidir. Amortisörün amacı aslında yayların salınımını azaltmaktır. Bir yay, sıkıştırıldıktan ya da gerildikten sonra asıl biçimine geri dönebilmek için enerjiyi muhafaza eder. Ne yazik ki, bir yay sadece asıl şekline geri dönüp orada öylece kalmaz. Bir yayi sıkıştırır ya da gererseniz, sonunda durana kadar giderek daha küçük artışlarla ileri geri salındığını muhtemelen siz de gözlemlemişsinizdir. Eğer eski bir arabanin bir tümseği aştıktan sona sürekli zıplayıp durduğunu görmüs iseniz, etkisiz amortisörleri olan bir arabada yayların ne yapacağını görmüşsünüz demektir. Bu durum arabanın güvenle kontrol edilmesi bakımından iyi olmadığı gibi, yarış esnasında arabanın etkili bir şekilde kullanılması bakımından iyi olmadığı da kesindir. Amortisörün birinci amacı bu salınımı kontrol etmektir. Yolcuların taşındığı bir arabada, tasarımcı bu amortisörlerin yayın şokunu nasıl azaltacağını ayarlayabilmektedir. Eğer bu azaltma ani olursa, arabanın ağırlık aktarım hızı kontrolü daha iyi, ancak kullanımı daha sert olacaktır. Eğer azalma daha yavaşsa ve 2 ila 3 salınıma kadar imkan tanıyorsa, arabanın kullanımı çok daha yumuşak olacaktır.
Araba yarışlarında, azalmanın neredeyse derhal olması arzu edilir. Bir aracın yayın üzerinde zıplaması lastiğin temas parçalarında istikrarsız değişiklikler ve lastikler üzerinde mekanik bir ters kuvvet yaratır. Bu koşulların her ikisi de lastiklerin sahip olduğu etkili tutuşu azaltır. Aracın karoserinde meydana gelen tüm zıplamalar, tam tutuşun mümkün olduğu hızla lastiklere dönmesi için hızla ortadan kaldırılmalıdır. Ancak, aynen yaylar gibi, bir amortisörün çok sert olması ihtimali de mevcuttur. Öncelikle, eğer amortisörler yaylardan daha sertse, yaylar etkisiz hale gelecek ve çarpmaları emme işlemlerini yerine getirmeyecektir. İkinci olarak, amortisörün hızlanma, frenleme ve viraj almanın dinamik değişikliklerinde ağırlık aktarımının ne kadar hızla ortaya çıktığı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bu durum aracın direksiyonunun çok hafif olmasına yardımcı olacaksa da, aktarım sürücü için çok hızlı olabilir. Özellikle viraj alırken, sürücünün yumuşak bir ağırlık aktarımı gerçekleştirmesi ve lastiklerin azami tutuşlarına ulaştığını hissetmesi gereklidir. Eğer ağırlık çok hızlı aktarılırsa, sürücü lastiğin söz konusu zirve tutuşa ulaştıklarını hissedemeyecek, ve muhtemelen lastiklerin çekme kapasitesini aşarak aşırı kayma ya da dönüşlere (spin) yol açacaktır. Arabanız üzerinde değişiklik yaparken, ise satın alabileceğiniz en müthiş yarış donanımı ile başlamak muhtemelen en uygun baslangıç noktası değildir. Tam yarıs amortisörleri yollar için çok sert olacak ve büyük bir ihtimalle arabanızın tümsekler üzerinde zıplamasına neden olacaktır. Buna ek olarak, muhtemelen azami hızda viraj alırken lastiklerin tutuş seviyesini hissedecek duyarlılığa da sahip olmayacaksınız.Çifte amaçlı yol/pist arabasına yardımcı olmak ve kullanım performansının ayarlanabilmesini sağlamak amacıyla, ayarlanabilen birkaç piyasa sonrası amortisör mevcuttur. Manuel (ve hatta elektronik) bir gösterge sayesinde giderek daha sertleşen birkaç ayardan birini seçmek mümkündür. Bu amortisörler yol üzerinde yumusak bir kullanım için (her ne kadar yine de normal amortisörden daha sert olsalar da) en yumuşak derecelerine, ve karoserin yuvarlanmasını en aza indirmek ve direksiyonunun yumuşaklığını arttırmak için en sert derecelerine ayarlanabilmektedir. Bu ayarlanabilir sayesinde, ayrıca kullanım performansının belirli bir pist için ince ayarının yapılması da mümkün olmaktadır. Eğer mali durumunuz ayarlanabilir amortisörleri satın alacak kadar iyi değilse sabit fiyatlı bir amortisörde daha sertin daha iyi oldugunu düşünmeyin. Amortisörler birlikte kullanılacaği yaylar bilinerek seçilmelidir. Çok sert bir amortisör yayı etkisiz hale getirerek verimini azaltacaktır. Eger amortisör ayarlanamıyorsa, amortisörün yaylarının sınıfına uydurulması daha da büyük önem taşımaktadır. Bu uyum konusunda deneyimli bir mağazaya danışmalısınız. Arabanızı tanıyan teknisyen ile konuşun ve hangi amortisörlerin arabanızın değişiklik derecesi için en iyi performansı sunduğunu bulun. Bir başkasının arabası için süper olan amortisör sizinki için en iyisi olmayabilir.

Özet
Amortisörün amacı yayların tümseklere ve çukurlara verdiği tepkinin salınımını kontrol etmektir. Amortisör ne kadar sert olursa, azalma işlemi o kadar hızlı olur. Amortisör aynı zamanda ağırlık aktarım hızını da kontrol eder. Amortisör kompresyon (ya da daha yaygın olarak bilinen adıyla "çarpma") için ne kadar sertse, lastiklerin bir virajda ne kadar hızlı yanıt vereceğini ve bunun sonucu olarak arabanın direksiyonunun yumuşaklığını belirleyen ağırlık aktarımı da o kadar hızlı olacaktır.
Yaylari etkisiz hale getirecek çok sert bir amortisör kullanmak ve bunun sonucunda sürücünün deneyimi ve bir virajda azami tutusa ne zaman erisildigi konusundaki duyarliligi için çok hizli agirlik aktarimlari yasamak mümkündür (ki bu durumda genel olarak araba etrafinda dönüp duracaktir). Amortisörlerin yaylarin sinifi bilinerek seçilmesi gereklidir.

SÜSPANSİYON

Otomobil süspansiyonları yolculuğu daha konforlu hale getirir. Tekerlekler yollardaki çukur ve tümseklerden geçerken yukarı aşağı hareket eder. Süspansiyon sistemi, tekerleklerdeki titreşimlerin otomobilin gövdesine ulaşmasına ve gövdenin kontrolsüz olarak hareket etmesine engel olur. Ayrıca tekerleklerin yolla temasını sağlamaya da yardımcı olur.

Modern süspansiyonlarda yay ve amortisör yerine hidrolik silindirler kullanılır. Bütün tekerleklerin yüksekliği otomobildeki merkezi bir bilgisiyara bağlı olarak silindirler tarafından denetlenir. Aktif süspansiyon otomobilin doğrultu kontrolünü önemli ölçüde iyileştirir.

Süspansiyon seçimi:

Süspansiyon seçimi aracımızda çok önemli yeri olan bir konudur. Her araç üretim sırasında kullanım amacına göre bir süspansiyon sistemi ile donatılır. Süspansiyonları binek araçlar için düşünürsek üç ana başlık altında toplayabiliriz:

1. Spor Süspansiyonlar
2. Normal Kullanım süspansiyonları
3. Konfor Süspansiyonları

Bizi bu noktada ilgilendiren spor süspansiyonlardır. Kaygan zeminlerde, yağmurlu, karlı yada buzlu hava şartlarında kayganlaşan zemin nedeniyle, süspansiyonlarımızı normal ayarlarından sert ayarlamamız gerekmektedir. Kuru hava, toprak veya yumuşak zeminlerde süspansiyonlarımız daha yumuşak olmalıdır.

HELEZON KİTLERİ

Yayların görevi lastiğin, yolun yüzeyi ile sürekli temasını muhafaza etmesine imkan sağlamaktır.

Yüzey bozukluğunun şoklarını emen yaydır. Bu durumda, yaygın olarak kullanılan isimlerinin aksine, “şok emicisi”nin yani amortisörün amacı yoldaki tümseklerin şokunu emmek degildir. Bu yayların görevidir. Amortisörün amacı aslında yayların salınımını azaltmaktır.


Bir yay, sıkıştırıldıktan ya da gerildikten sonra asıl biçimine geri dönebilmek için enerjiyi muhafaza eder. Ne yazik ki, bir yay sadece asıl şekline geri dönüp orada öylece kalmaz. Bir yayı sıkıştırır ya da gererseniz, sonunda durana kadar giderek daha küçük artışlarla ileri geri salındıgını muhtemelen siz de gözlemlemişsinizdir.

Eğer eski bir arabanın bir tümseği aştıktan sona sürekli zıplayıp durduğunu görmüş iseniz, etkisiz amortisörleri olan bir arabada yayların ne yapacağını görmüşsünüz demektir. Bu durum arabanın güvenle kontrol edilmesi bakımından iyi olmadığı gibi, yarış esnasında arabanın etkili bir şekilde kullanılması bakımından iyi olmadığı da kesindir.





Chip Tuning
Günümüzde hemen hemen tüm otomobiller, enjeksiyon sistemi ve elektronik beyin kontrollü motorlarla donatılıyor. Beyin, içerdiği yazılım sayesinde motorun ateşleme, yakıt ve hava beslemesi gibi birçok fonksiyonunu kontrol ediyor.
Yakit kalitesi, ateşleme sisteminin gücü, havanın ısısı ve oksijen miktarı, motorun güç potansiyelini etkileyen önemli faktörler. Bunlardan en az biri normal seviyenin dışında olduğu takdirde motor, maksimum güce ulaşamayabiliyor. Elektronik beyinse, genel dengeyi sağlayarak belirli toleranslar içinde motordan en yüksek verimin alınmasını sağlıyor. Modifiyeli beyin çipleri daha kısık toleranslar motoru daha yüksek güçlere taşıyan programlar içeriyor. Bilindiği gibi, bir motor ne kadar devirlenirse o kadar güç kazanıyor. Bu çipler, motorun maksimum devir sınırını dahada yukarıya çıkararak, daha yüksek beygir güçleri kazandırıyor. Ancak bu yapılırken, gereken hava, yakıt ve ateşleme miktarının da bir o kadar artırılması gerekiyor. Çip modifikasyonu sonucunda motorun performansının hangi oranda arttığı kesin olarak soylenemez. Aksi takdirde fark görülmez.

Chip Tuning iki ana sekilde yapılır:
1. Aracın beynindeki chip sökülerek Superchips tarafindan özel olarak programlanmış yeni bir chip takılması
2. Eğer aracın orjinal chipi yeniden programlanabilir ise orjinal program yerine Superchips'in modifiyeli programının aktarılması.

SUPERCHIPS uygulamasından ne kadar kazanç elde edilir?
Superchips bir chip programı yazarken o aracı özel bir dinamometreye bağlar ve o aracın tüm ince ayarlarını yapar. Yani tüm ateşleme avansı ve yakıt püskürtme stratejilerini, yakıt tasarrufunu günlük kullanımda çok etkilemeden maksimum performans öncelikli hale getirir. Bu sayede atmosferik araçlarda yaklaşık %10 beygir gücü ve tork artışı elde edilir. Bu güç artışı aracın tam gaz kullanımında aracın genel performansını arttırırken, günlük kullanım kosullarında çok daha canlı ve hızlı tepki verir hale getirir.



DUMP VALVE
Dump Valve nedir, ne ise yarar? Dump Valve, turbo beslemeli otomobillerde turbo basincini sürekli yüksek tutarak gaz tepkisini arttirmak için üretilmis bir parçadir.Turbo beslemeli otomobillerde ayak gazdan çekildiginde turbo hala dönmeye devam etmektedir, fakat turbonun bastigi havanin gidecegi bir yer olmadigi için olusan yüksek basinç turbo pervanesine büyük bir kuvvet uygulayarak pervaneyi aniden yavaslatir. Gaza tekrar bastiginizda turbo basincinin tepe noktasina gelebilmesi için pervaneyi tekrar hizlandirmak gereklidir ve bu esnada istenilen turbo basinci elde edilemedigi için büyük bir performans kaybi yasanir. Dump Valve iste bu performans kaybini önlemek için vardir.

Dump Valve nasil çalisir? Ayaginizi gazdan çektiginizde Dump Valve hemen devreye girerek turbonun bastigi havayi disari verir, bu sayede turbonun önceden bastigi hava geri tepmeyecegi ve bir geri basinç uygulamayacagi için pervane yavaslamaz, sizin de tekrar gaza bastiginiz anda pervane yavaslamamis oldugu için turbo basinci hemen tepe noktasinda ulasir ve siz ani gazdan çekme ve basmalar arasinda performans kaybi yasamamis olursunuz.

Dump Valve'in faydalari? Turbo pervanesi üzerindeki olumsuz geri basinci önleyerek turbonun ömrünü uzatir. Turbo pervanesinin hizinin yavaslamasini engelleyerek turbo basincini sürekli yüksek tutar. Yüksek turbo basinci yüksek güç anlamina gelir. Gazdan çekme ve gaza basma arasindaki eski isinmis havayi disari verip yeni, soguk havayi içeri aldigi için arti güç saglar.


Nedir Bu Kam Olayı?


Arabanızdaki kam'ı değiştirmek performansta hatırı sayılır bir değişiklik yapabilir. Piyasada en çok tanınan kam üreticileri bir çok performans otomobiline uyacak çeşitleri üretmektedirler. Peki kimdir bu firmalar? En meşhurları Kent, Piper ve Shrick'tir.
Aslında burada kam'ı değiştirme tabiri yanlış olabilir. Tabi ki cüzdanınız açısından. Zira 16v bir arabada 1 yerine 2 kam birden alacaksınız demektir.

Kam(ları) değiştirmek suretiyle sübapların açma/kapama zamanlamasını değiştirmiş oluruz. Performans kamlarda sübaplar daha uzun süre açık kalır. Böylelikle silindir içine daha fazla yakıt/hava karışımı gönderilmiş olur ki bu da daha büyük patlama, dolayısıyla daha fazla güç anlamına gelir.

Ne Kazanırım?

1.4 8v bir Peugeot 106'da güç kazanımı 11-12 bg. olurken, daha fazla performans sunan 16v motorlarda güç kazanımı daha fazla olacaktır ancak çift kam olmasından dolayı maliyet de artacaktır. En büyük kazanımlar kam(lar) tüm parçalar bir kit halinde alındığında elde edilecektir.