çevre kirliliği nelere yol açar
ÇEVRE KİRLİLİĞİ
Günümüzde çevre kirliliği önemli boyutlara ulaşmış ve insanlar tarafından hissedilir hale gelmiştir. Çevre kirliliğine yol açanların başında;
- Hızlı nüfus artışına bağlı plansız yerleşme,
- Gelişen sanayi ile fabrikaların çoğalması,
- Tarım alanlarında aşırı ilaçlamanın yapılması bu nedenlerden sadece bir kaçıdır.

SU KİRLİLİĞİ
Su bütün canlılar için hayati önem taşımaktadır. Su yeryüzü ve gökyüzü arasında sürekli bir dolanım halindedir. İnsanlar ve diğer canlılar için gerekli olan su bu dolanımda alınır, kullanıldıktan sonra tekrar bu dolanıma geri verilir. Su kirliliği ise bu kullanım sonucunda oluşan artık maddelerin suya karışması sonucu oluşur.
Plansız Yerleşme: Nüfus artışına bağlı olarak artan nüfusun barınabilmesi için yapılan konutlar, büyük şehirlerde göç sonucu insanlar tarafından bilinçsiz ve plansız yapılan gecekonduların alt yapı eksikliğinden kaynaklanan kanalizasyon sıvılarının nehirlere ve oradan da denizlere karışmasıyla gerçekleşiyor, bu canlılar için tehlike yaratıyor.
Fabrikanın Etkisi: Gelişen sanayi ile birlikte çoğalan fabrikaların denetimsiz ve sonuçları düşünülmeden kurulmasıyla ortaya çıkar. Fabrikalar atık maddeleri arıtmadan denize veya herhangi bir su birikintisine boşaltır. Bu zehirli atıklar su birikintilerinde veya denizlerde yaşayan canlıların yaşamlarını tehdit ederler. Zehirlenen balıklar ölür, ölmeyenler ise balıkçılar tarafından tutulup bizim sofralarımızda bizim sağlığımızı tehdit ederler.
Tarım İlaçları : İnsanlar tarım alanlarında daha fazla ürün alabilmek için gübre dahil olmak üzere birçok kimyasal madde kullanırlar. Aşırı kullanılan ilaçlar torakta verimsizliğe ayrıca yağmur sularıyla birlikte topraktan süzülüp yer altı sularına karışır. Buda kirliliğe yol açar.

HAVA KİRLİLİĞİ
Hava kirliliği; evlerin, fabrikaların bacalarından çıkan dumanlar, taşıtların egzozlarından çıkan zehirli gazların havaya karışmasıyla gerçekleşir. Hava kirliliği bir anlamda havadaki CO2 miktarının artması O2 miktarının azalması anlamına gelmektedir. Hava kirliliğine neden olan etkenler;
Motorlu Taşıtların Artması ; motorlu taşıtların icat edilmesiyle ulaşım oldukça kolaylaştı, fakat bunun yanı sıra araçlardan çıkan zehirli gazlarda fazlalaşarak hava kirliliğine neden oldu.
Nüfusun Artması-Sanayi Gelişimi ; nüfusun artmasıyla insanlar tarafından tüketilen odun, kömür miktarı da artmıştır. Ancak insanların gelir seviyesinin düşük olması ve buna bağlı olarak ısınmak için kullanılan kömürün kalitesinin düşük olması bu yanma sonucunda havaya daha fazla CO2 verilmesine neden oluyor.
Fabrikaların ise üretim sonucunda bacalarından çıkan dumanlar hava kirliliğine neden olan bir diğer etkendir.
Ayrıca günümüzde önemli olan konulardan biride ozon tabakasının incelmesidir. Buda hava kirliliğinin neden olduğu bir zarardır. Ozon tabakasında bu incelme devam ederse, insanlar için tehlikeli olan ve güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlar canlı sağlığı için büyük bir tehdit oluşturacak.
Havadaki CO2 ‘in su buharıyla birleşmesi sonucu asit yağmurları oluşur. Buda hem insanlar hem de bitkiler için oldukça zararlıdır. Bunun yanında yine havadaki CO2 miktarının artışına bağlı olarak dünyamızın aşırı ısınması ve iklimlerde, bitki örtülerinde değişikliğe neden olur. Kutupların ısınması buzulların erimesine, buzulların erimesi deniz seviyesinin yükselmesine buda deniz seviyesindeki yerleşim yerlerinin tehlikeye girmesine yol açar.

TOPRAK KİRLİLİĞİ
İnsan artıklarının ve sanayi atıklarının sağlığa uygun olarak ortadan kaldırılması ve tarım ilaçlarının bilinçsizce gereğinden çok kullanılması sonucu oluşur. Ayrıca kirlenmiş suyla sulama yapılmasıda etkilidir.
İnsanların Etkileri : İnsanlar evlerinin atıklarını genelde toprağa bırakırlar. Bunun yanı sıra yerleşim, ulaşım veya herhangi bir sebepten dolayı ormanların tahrip edilmesiyle ortaya çıkan erozyon da torak için önemli bir tehlike oluşturur.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/4-sinif-etkinlikler/65235-cevre-kirliligi-nelere-yol-acar.html#post129358
Sanayi Atıkları : Sanayi atık sularının torağa sızması, katı ve ayrıştırılması zor atıkların toprak yüzeyine bırakılması sonucu oluşur. Üretilen plastik türü maddeler yada piller doğaya bırakıldıklarında ayrıştırılması yüzyılları bulabilen maddelerdir.
Toprak kirliliği; insanlara direk olarak, toprağın veriminin düşmesi, kullanılmaz hale gelmesiyle kendini gösterir. Dolaylı olarak ise kirli toprakta yetişen meyve yada sebzeleri yememizle bizde hastalık olarak kendini gösteriyor.*Toprakta hemen dönüşüme uğramayan maddeler torakta kalıcı kirliliğe yol açar. Bunlar açılan derin kuyulara gömülerek etkiler azaltılabilir.* (Fen İlkokul 5 - F-6)
Sanayide yeniden kullanılan maddeler geri dönüşümle tekrar kullanılabilir hale gelir böylece kirliliğe yol açmaz.
BESİN KİRLİLİĞİCanlılar yaşamlarını sürdürebilmek için besine ihtiyaç duyarlar. İnsanlar beslenme ihtiyaçlarını hem bitkilerden hem de hayvanlardan sağlarlar. Ancak besinlerin insanlar için uygun niteliğe sahip olması gerekir. Besin kirlenmesi değişik şekillerde olur. Kimi zaman toprak kirliliğinden, sulama yapılan suyun kirli olmasından bitkinin bünyesinde zararlı maddelerin depo edilmesiyle, kimi zaman ise taşımanın sağlıksız koşullarda yapılmasıyla gerçekleşiyor.
Ayrıca üretimin yapıldığı ortamın kirli olması da etkenlerden bir diğeri. Meyve ve sebzeler iyice yıkanmadan yenmesiyle bu bitkileri yiyen hayvanların insanlar tarafından tüketilmesiyle insan vücuduna girer. Buda insanın hastalanmasına ya da zehirlenmesine yol açar.
Aslında en önemlisi ve bütün bunların olmasını engelleyebilecek olan insanlarda bu bilincin uyandırılmamasıdır. Eğer bu bilinç verilmiş olsa bütün bu işlerde titiz davranılır ve herşeyin en başından itibaren sonuçları düşünülerek işe başlanırdı.
Çevre duyarlılığının gelişmesi ve korunması amacıyla kurulan gönüllü kuruluşlar vardır. Doğal Hayatı Koruma Derneği, Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Vakfı, Türkiye Çevre vakfı bunlardan bir kaçıdır.

İLKÖĞRETİM KADEMESİNDE ÇEVRE BİLİNİCİ
Aslında ilköğretim kademesine gelmeden çocuklarımızda bu bilinci uyandırmalıyız. Çok basit olarak çevrenin ne olduğu, ne gibi faydalarının olduğunu onlara anlatabiliriz. Yere çöp atmamayı, etrafı kirletmeme gibi olguları verebiliriz. Bu olgular yaş ilerledikçe daha belirgin hale geçer. İlköğretim 4. 5.sınıflarda Fen Bilgisi dersinin kitaplarında * Canlılar ve Çevre* , * Canlılar ve Biz*, * İnsan ve Çevre*, * Sağlığımız ve Çevre * gibi ünite başlıkları altında görülmektedir.
Öğretmenlerden aldığım bilgiye göre öğretmenler 1. sınıftan itibaren bu konu hakkında öğrencilere bilgi verdiklerini, 4.5. sınıfta ise ünite işlenirken konunun canlı örnekleriyle bire bir verdiklerini öğrencilerin katılmasını sağladıklarını ve böylece onların ne düşündüklerini öğrendiklerini, ayrıca çöp toplama, ağaç dikme gibi faaliyetlerde bulunduklarını anlattılar. Öğrencilerin çevre konusunda yetişkinlerden daha duyarlı olduklarını, televizyonlarda gördükleri hayvan katliamlarını, balık ölümlerine çok üzüldüklerini söylediler. Ayrıca bunların sadece hayvanlarla sınırlı kalmadığını zehirlenen balıkları yiyen insanlarda rahatsızlandığını biliyorlar.
Öğretmenlerin birçoğu Fen Bilgisi dersi dışında diğer derslerde de bu konunun konuşulabildiğini söylediler. Günlük herhangi bir olaydan çevre konusu açılabiliyor ve bu konu hakkında konuşulabiliyor.
Günümüzün çocukları bu şekilde devam ederlerse geleceğin iyi birer çevrecisi olabilir.
Gittiğim okulda gördüğüm bir faaliyet çok hoşuma gitti. Karton kutular yapılmış ve okulun içinde çeşitli yerlere koyulmuş.
alıntıdır